Medeniyet yılkı atlarıydı,
Her desende bozkırın yerlileri,
Koyun sürüleriydi bölük bölük
Festival yeri gibi yaylaların,
Nahırın dağılmasıydı akşamları.
Medeniyet kızların ayna tutmasıydı,
Kayalıktan kayalığa, sevgiliye mektup,
Esmer, sarışın, kumral gözleri karadut.
Önünde billur suların aktığı çayırlı ev,
Ve bir gün kayboldu avlusunda medeniyet,
Ve kadir, kıymet bilmeyen insan çocuğu,
Her gün biraz pişman , her gün biraz mahcup !
Ne sevgi kaldı, ne saygı, ne edep ,
Sıkıştı yüz metre karelik bir daireye,,
Koskoca bir hayat,
Kalmadı ne söz, ne muhabbet,
Çocuğun işten geliyor sapsarı iskelet!
Çocuğun dalından koparılmış bir çiçek!
Çocuklarının çocukluğunu çalan keli feli adamlar,
İnsanca yaşamanın zamanı gelemedi mi acep?