Mehmet Avşar
Brutus Sezar'ın en yakın arkadaşıydı. Sezar onu çocukken yanına almış büyütmüş. Sezar saldırganlara karşı koymaya çalışmış fakat son hançerin hiç beklemediği bir yerden geldiğini görünce yani Brutus'u görünce, tarihe daha sonra not düşecek olan o ünlü sözü söyler,“ Sende mi Brutus?” (Et tu, Brutus?) söylediği ve karşı koymayı bıraktığı söylenir.
Şöyle bir etrafınıza bakın, kimlere iyilik yapmışsanız size hep kötülük, ihanet, nankörlük ve de kalleşlik olarak geri dönmüştür.
Bunun en bariz örneklerini siyasette de görebiliyoruz. Şöyleki fazla uzaklara gitmeden yaşadığımız şehrin siyasetine bir göz atalım bilirsiniz birinin yada birilerinin bir makama yada mevki sahibi olması o ilin milletvekilinin ilgisiyle alakalı.
Vekil isterse hiç bir vasfı olmayan birini il başkanı yapabilir yada il genel meclis üyesi yapabilir. Evet evet vekil isterse olursunuz. Zira adı seçim olsada ana partiler, birinci sıra adayı olarak bir odun bile koysalar il genele seçilir. Ancak ne hikmetse bu vekilerin kaderidir. Benim adamım olur dedikleri bu şahsiyetler mazbatayı alır almaz ilk tekmeyi kendisini var eden vekile atar.
Biz bunu Ardahan siyasetinde çok gördük. Sadece siyaseten mi? Değil tabii.
İhanet çemberi yakıp gider seni, yalnız bırakır.... Dost bildiklerin beraber yoldaş oldukların, beraber yola gittiklerin hepsi teker teker gemiyi terk eder. Sonra yüzüne bakacak ar olmadığı halde, Birde senden gibi görünüp seni suçlamaları, sana karşı başkalarının yanında cephe almaları seni kahreder..... Senin de yapacağın.... Allah'a havale etmek... kaleşliğe dağlar dayanmaz ...başka bir yol yoktur artık. Sevgili Encumen güvendiğin dağlar devrildi. İhanet her zaman ilginç olmayabiliyormuş demeki.
Böyle şeyler bizim buralarda hep olur, alıştık artık, Peki ders aldık mı sayın vekilim?