Ben, Posofluyum.. Deviriciyim adım da İslam..
Hımm.. Adın İslam kendinde devrimci hem de Posoflu..
Memleketim Ardahan'ın da aralarında olduğu bir çok kentte adaylarını açıklamaya devam eden Cumhuriyet Halk Partisi'nin bugünkü adı DEM olan HEDEP, Yeşil Sol ve İyi Parti oyları ile aldığı İstanbul Esenyurt'ta sanala yazılan bir mektubu görüp, okuyunca hemşo sermeyesi yiyen hemşo belediye başkanların kesinlikle yeniden aday gösterilmemeleri, hatta 'Ben başaramadım, beceremedim, başta hemşerilerimden olmak üzere halktan özür dilerim' diyerek seçimleri beklemeden kenara çekilmeliler diyorum.
Çünkü sahaya inmek üzere hazırlıklarını sürdüren ve başta Esenyurt'ta olmak üzere ülke genelinde alacakları oylar ile yerelde de iktidar olacaklarına çok emin olan AK Parti'nin birinci hedefleri arasında bulunan bu ilçenin başında bulunan Ardahanlı hemşonun Şişli'de ki ağ saçlı gibi geride kalan 5 yılı boşa geçirdiğini ortaya koyan Esenyurt Belediyesinin de çalışan bir işçinin mektubu gerçekten çok ama çok şeyi anlattığı gibi birinci adı Kemal, ikinci adı Deniz soy adı ise Bozkurt olan CHP'li Başkanın Ardahanlılara bıraktığı bir çeşmesi olmadığı gibi karnesinin de çok ama çok kötü olduğudur.
Evet, uzatmadan ama bunun ve diğer hemşo başkanlar yüzünden bana göre gerek CHP'de gerekse AK Parti'de 'Bir Ardahanlı mı? Haydi oradan! Ardahanlı gördük ne yaptı ki bir daha Ardahanlı mı?' dedirten ve bir Ardahanlının 50 yıl aday olmayacağını düşündüğüm Esenyurt'ta bir belediye işçisinin yazdığı ve kim olduğu hemen anlaşılan 'Kimim ben?' başlıklı mektubuna bırakalım. Çünkü aşağıda ki mektup, başta İmamoğlu'na olmak üzere bunların gerçek yüzlerini, sahte solculuklarını, beceriksizliklerini anlatan her satırının ne kadar değerli olduğunu ve bu değersizleri değere alınmaması gerektiğini ne güzel anlattığını anlıyor, olacaksınız..
İşte 'Kimim ben?' başlıklı o mektup..
2019 seçimlerinin üzerinden bir yıl geçmişti. Sol çevrelerden ciddi eleştiriler alıyordum.
Çünkü ortalıkta bile görünmüyordum.
Belediye kendi kendine dönüyordu.
Esenyurt Kültür Merkezi'nin önüne bir Nazım Hikmet büstü yaptırdım.
Böylece ne kadar solcu olduğumu kanıtladım.
Sonrasında imdadıma korona yetişecekti.
Toplamda 3 buçuk sene ortalıkta görünmeyecektim.
Ulaşılamaz bir belediye başkanı oldum.
Hiçbir şeyi düzeltme niyetinde değildim.
Sıra bendeydi ve 5 yılın tadını çıkaracaktım.
Şimdilerde ise devir teslim töreni için gün sayıyorum.
Beni tanıyorsunuz. Koronadan sonra 2 ya da 3 tane halk günü yaptım.
Bolca nikah kıydım ve cenazelere katıldım.
Borç ve meclis çoğunluğu konularının çok ekmeğini yedim.
En büyük bütçe bendeydi ancak, aha şurayı da ben yaptım diyeceğim hiçbir eserim yok.
Bazılarınızın oğlunu kızını işe aldım.
Bir parmak bal siyasetini kullandım.
Mali işlerde hep önceki dönemleri rehber edindim.
Bu konuda onlardan daha maharetli çıktım.
Ben Kemal Deniz Bozkurt beni iyi araştırırsanız Cumhuriyet Halk Partisi'nin neden iktidar yüzü görmediğini anlarsınız.
--Not: Hafiften Disk'i savundum diye, ilk fırsatta belediyedeki işimden tazminatsız çıkarıldım. Ortada hiçbir kabahatim yok. Bunlar bize demokrat diye sunulan zalim kimselerdir.--
Ekin Binici
ESENYURT BELEDİYESİNDE İŞİNDEN ATILAN BİR EMEKÇİ KARDEŞİMİZİN KALEMİNDE BELEDİYE BAŞKANIN KARNESİ