Ülkeye can getiren, kardeşliğin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyan, silaha, çatışmaya, cephaneye, operasyona giden paraların ekonomiye yansıdığı ve bugünkü iktidarın en parlak iki dönemi olarak değerlendirilen o günleri yani Barış Sürecini hatırlayan var mı bilmem ama MHP'nin yeniden gündeme taşıdığı af ile birlikte o süreci buzdolabından çıkarmanın tam zamanı derim..
Çünkü Ardahan'ın Göle ilçesi ormanlarında hem de Akın İsmailoğlu'nun başkanlığındaki belediye araçları ile kaçak odun taşıdığı ileri sürülen bir sırada patlayan silahlar ile bozulduğu iddia edilen ülkeye kan değil, can veren barış sürecine bugün, resmi ağızlarla %80 denen ama gayri resmi açıklamalarla %180 olduğu söylenen enflasyonun ezdiği, iç barışın sıkılan dişlerle kırılma noktasında olduğunun farkında mısınız?
Yumrukların yeniden sıkıldığı, insan bedenlerinin artarda yere serildiği şu günlerde yeniden gerilen ortamın nasıl olup, 3 yıl devam eden ve Türkü, Kürdü, Alevisi, Çerkezi, Lazı, Çingenesinin kısacası kamuoyunun büyük destek verdiği o sürece dönebiliriz. Tartışmadan birbirlerine karşı sert açıklama ve eylemlerde bulunanlarında farkında olmadığını görürken, bu gelişmelerin, yani kardeşin, kardeşi öldürmesinin kimlerin ekmeğine yağ süreceğini bir kez sormak bile bu ülkeye rahatlık getirir, can verir..
Önce Irak, ardından Libya, sonra Suriye, Ukrayna ve şimdi de İran başta olmak ortadoğu ülkelerinin kan, revan içinde kalması karşısında hangi dünya ülkesi bize 'vah vah' deyip, diz dövdüğünde sorması gerekenlerin ülkenin Ortadoğu'dan sonra batıda Yunanistan ile memleketim Ardahan'ın sınır bekçiliği yaptığı kuzeydeki Ermenistan ile çekilmek istenen kan çukuruna girmemesi için el ele vermesi gerekmez mi?
Bilmem ama hala hafızalarda olan ve kimin yaptığı doğru dürüst anlaşılamayan, tartışma konusu olmaya devam eden Suruç'ta yaşanan alçakça olayın ardından yataklarında ölü bulunan iki polisin 'Kana kan' denilerek öldürülmesi ve bu olay ardından akan kana neden olanların bir o kadar kınanıp, reddedilmesi gereken değil mi?
Evet, kanın kanla yıkanmayacağını bilmelerine karşın kana kan, dişe diş diyerek o kan çukuruna yol almak kadar tehlikeli ne olabilir ki cana can verilmesinin tam zamanı diyen bu güzelim ülkem için..