70 Yaşına giren Cumhurbaşkanı, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'ın başında bulunduğu bakanların şu günler de yaptıkları açıklamalarının müjdelerle dolu açıklamalar olması dikkatlerden kaçmıyor.
31 Mart seçimleri sonrasına bırakılan onca önemli işin başını çeken ekonomik krizi aşmak ve artık hep aynı partiyi ve yöneticilerini görmekten gına getiren seçmene hissettirmemek ve oy almak için çabalayan mevcut hükumetin sol orijinli olan tanzim satış merkezleri açarak domates, salatalık gibi gıdaların fiyatını düşürmeye çalışa dursun diğer taraftan da başta Bağ-Kur olmak üzere Kredi kartları ödemelerinin uzatılması, borçların ertelenmesi gibi bir çok önlemi aldığını da müjdelemeye devam ediyor.
Söylemlere ve haberlere baktığımız da yalancı cennetin yaratılmaya çalışıldığı ama gerçekte durumun hiçte öyle olmadığını ve tam aksine başta ekonomi olmak üzere bir çok sorunun seçim sonrasına ötelendiğini de görmekteyiz.
Ve Başkan Erdoğan'ın bakan yaptığı enişte ve sonrada ya lideri yada ekibi olduğu Mafya liderleriyle bolca fotoğraflarıyla anılan Soylu gibi eskilerinin ortalıkta görünmediği, bana göre eski bakan yeni İBB Başkanı Kurum gibilerinin siyaseten çok acemi olan şu anki bakanların bu yönde yoğun çaba içinde olduklarını da A Haberi kıskandırmaya başlayan TRT'nin başı çektiği havuz medya aracılığı ile izlemekteyiz.
Posof, Damal ve Hanak'a doğalgaz sözü verdiği geçen seçimlerde olduğu gibi bu seçimler öncesi de Ardahan'da olması beklenen, oyları ve güçleri onca baskıya rağmen bir türlü kırılmayan karşılığında yeniden bir barış süreci masasının kurulmasını isteyen Kürt seçmenin oy verdiği partiyi ve onunla iş birliği yapanları demlenmekle itham eden Erdoğan'ın yüz hatlarına baktığımız da atamalarını yaptığı bakanların kamuoyuna pompaladığı onca müjdeli haberin kendisini de memnun etmediğini ve bu müjdelerin seçim öncesi yapılan çıkışlar olduğunun anlaşıldığını anlaması da işin diğer bir yönü.
Bir taraftan başta ekonomik krizi hissettirmemek adına müjdeli haberler vererek 22 yıllık hükumete karşı oluşan tepkiyi en aza indirmeye çalışılan diğer taraftan hükumete karşı oluşabilecek bir çıkışı önleme adına başta Feto olmak üzere onca operasyonların da devam ettiği ve son bir ay içinde 500'ün üzerinde asker ve polisin gözaltına alındığı ülkenin 31 Mart'a doğru gittikçe daha çok müjdeli haberler alacağı da görülmekte.
Bunların başında, DSP-ANAP-MHP Hükumetinin İthal Bakanı Kemal Derviş döneminde kalan ve hala üzerine gidilen ekonomik paketin Mazot, Gübre destekleri gibi müjdelenmeye devam etse de seçmenin bu müjdelere bakıp, yön değiştirmediğini ve hükumete karşı 31 Mart'ta başına gideceği sandıkta bir cevap vereceği de görülmekte.
Çünkü seçmenin olduğu gibi kamuoyunun çok kararlı olduğunu yapılan ama Erdoğan'ın 'Ben onlara artık inanmıyorum' diyerek görmezden gelmeye çalıştığı ve sevgilim dediği İstanbul'un İBB'sinde ve diğer kentlerdeki anket sonuçları da bir şeyler anlatır gibi.
Erbakan'ın gemisinden kimin indiğini unutup, kendi gemisinden inenlere kızan Erdoğan'ın ilerleyen yaşına karşın hala ve onca bakan, vekil, partili, TRT'nin başını çektiği havuz medyası olmasına rağmen tek başına büyük bir dirençle ikna etmeye çalıştığı seçmenin bu kez kararlı ama karşı safta Kürt denilice Bahçeli'den daha çok beyinlerine kan fışkıran ulusalcıların ağırlıkta olduğu CHP gibi bir parti olduğunu görmenin sıkıntısı ile karşı karşıya kaldığını da görmekteyiz.
Yani AK Parti'ye dur demeyi düşünen ama kime yürü diyeceğini bilemeyen bir durumda olan seçmeni müjdelerle ve ne olacaksa Beka sözleri ile iknaya çalışan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ve onun bakanlarının müjdelerinin 31 Mart'a nasıl yansıyacağını bilmesekte, iki arada bir derede kalan seçmenin varlığını hissediyor gibiyiz..