Arap Baharı adı verilen sürecin havaalanı isteyen, doğu expresinin son durağı olmayı bekleyen Ardahan'a sınır olan Kafkaslara kadar sıçradığı şu günlerde ülkedeki mevcut iktidarın durduk yerde muhalefetin sokaklara çıkmaya hazırlandığını ima etmesinin altında ne yattığını merak ederken Kazakistan'da yaşananlar nedeniyle uygulanan olağanüstü halin ardından muhalif denip, içeri tıkılanların sayısının bini geçtiğini de öğreniyoruz.
Ve bunları izlerken Fransız ihtilali denen değişimin nasıl başlayıp, hala bitmediğini düşündüğüm yüz yıllar önceki değişimi merak edip, bu kez de youtube aracılığıyla araştırırken o süreci yıllar önce kitapta okurken fark edemediğim ya da bugün yaşandığı için 'ilginç tesadüf' diye değerlendirdiğim önemli bir ayrıntı dikkatimi çekti.
O da Fransız ihtilalinin yani birileri saraylarda keyif yaparken onların artıklarını yemek zorunda kalanların canına tak etmesi ardından bir araya gelip, dayandıkları sarayın kapısına zincirler vurulduğunu youtube aracılığıyla fark ediyordum, TUİK ve Milli Eğitimin kapılarına vurulan kelepçe ve zincirleri hatırlarken...Ve 34 yıldan fazladır gazetecilikle geçen 53 yaş gibi bir yaşı geride bırakırken hiç ama hiç rastlamadığım, sorularına muhatap olmadığım yani ‘Parayı veren düdüğü çalar, pardon istediği sonucu yayınlatan anket şirketlerinden birinin daha sözde sonucunun yayınlanmış olduğunu okuyordum. Ve bu anket şirketinin yayınladığı sonucu da havuz medyası da manşete çekmiş. Bugün seçim olursa’ başlığı ile verilen ve mevcut iktidarın benim oyum dahil bu ülkedeki 100 kişiden 99.9’unun oyunu aldığını açıklayan bu anket şirketine yönelik ağzımı bozmamak için önümdeki bilgisayarın tuşlarına saydırıp, durdum...
Çünkü; 'Ankara merkezli falanca araştırma şirketi, temmuz ayının son haftasında 24 ilde bin 532 kişiyle, 'siyasi gündem' anketi gerçekleştirdi.
Çünkü bu ülkenin her iktidarını yanıltanların başında gelen asıl bu kenelerdir ve bunlara inananlardır...