Ardahanla birlikte vilayet olan Iğdırlı Sinan Oğan'ın aldığı oyları elinde tutup tutmayacağı, tutuıyorsa 1. şartı olan başta Suriyelier olmak üzere Afganlılar ve diğer yabancı uyrukluların ülke dışı edilmesi olduğunun tartışıldığı şu günlerde, oy kullanmak için geldiğim memleketimde birçok siyahiye rastladım.
Esnaf ve iş dünyasının çırak, usta, uzman eleman sorunu gibi çoban sıkıntısı yaşayan Ardahanlı yetiştircilerin, çoban olarak işe aldıkları Afganlılar sandığım ve sayıları bir hayli fazla olan siyahileri sorduğumda, bunların Ardahan Üniversitesi öğrencileri olduklarını öğreniyordum.
Pandemiden sonra yaşanan depremle birlikte yeniden kapatılan ve yurtları depremzedelere verilen yerli üniversite öğrencilerinin ortada olmadığı bir sırada bu kadar siyahinin nasıl olup, burada hemde bu adım gibi fakir kentte kaldıklarını sorduğumda ise,bu yönde verilen bir cevap, benim 10 yıl önce ele aldığım bir yazımı aklıma getirdi ve dün yazdığım onca yazı gibi bu yazımın da sanki bugünü anlattığını yeniden yayınlamam gerektiğini düşündüm.
Çünkü durum 10 yıldan farklı değil ve sanki dün, yani 10 yıl önce yazdığım yazım, bugünü anlatıyordu.
İşte 10 yıl önce ele aldığım ama sanki bugünü analatan o yazım..
Ardahan’ı Kurtardık, Kaldı Somali..
Deniz Feneri ve buna benzer onca dernek ve vakfın neler yaptığının tartışıldığı, hatta yargılandığı bu ülkede her önüne gelen yeni bir dernek kurup, insanların duygusal, dinsel yönlerini sömürerek malı götürdüğünü herkes iyi biliyor.
Öyle ki bazıları da bizlerle dalga geçercesine kendi insanımızı değil de, dünyanın öbür ucunda, nerede olduğu bile doğru dürüst bilinmeyen ülkelere yardım topluyoruz adı altında rahatça paralar, gelirler elde etmeyi başarıyorlar..
kimsenin siz bu paraları nereye harcadınız sorusunu sorma gereğini duymadığı için rahatça hareket eden ve ülkemin en yoksul vilayetlerinin başında gelen Ardahan'da bile cirit atmayı başaranlar şimdi de Somali'yi kurtaracaklar..
İstatistikler de Türkiye'nin en yoksul ilçesi olan Damal'daki insanları görmezden gelip, Hoçvan'da ki yoksul çocukların haline el atmayan, Hanak'taki fakirlere bakmayan, Çıldır'da ki yaşlı ve sahipsizleri düşünmeyen, sınır kapısı olmasına karşın sınır ticaretinin yapılmadığı Posof'ta ki boşalan köylerin yerini bilmeyenler şimdi gelip, Ardahan'da Somali'yi kurtaracaklar..
Ve bunlara da devletin en üst kurum yetkilileri de verdikleri izin ile, katılımlarıyla bilerek veya bilmeyerek destek oluyorlar..
Peki, bunlara ve bunlara destekçilik yapan, yardakçılık edenlere hiçmi sormayacağız 'Ya kardeşim siz bizimle dalgamı geçiyorsunuz, bu ülkede, bu kentte, bu köylerde onca insan fakir, yoksul iken, nüfusunun yarısından çoğunun yeşil kart ile geçinirken, esnafım diyenlerin vergi, sgk gibi ağır vergiler altında ezilirken, ineği beş para etmeyen, alafsız köylü varken siz neyin peşindesiniz. etrafı denizle kaynayan, amainsanlarının balık yemediği, saçma ve salakça iç çatışmalarla kendisini dışy güçlere sömürten Somali nere, Ardahan nere? Bırakın bu yoksul halkın yakasını' demeyecekler mi?
Onları ve sizi bilmiyorum ama ben diyorum,ve yüksekçe haykırıyorum.. Ulan gidin başımda sizi duygu sömürücüleri sizi..