Ankara’da ikamet eden başarılı iş insanı hemşehrimiz Eşref Dağ, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA)’dan istifa etti. Dağ’ın istifası, Deva Partisi Genel Merkezinde deprem etkisi yaratırken, istifa haberi Deva ailesinde de derin üzüntüye neden oldu.
Deva Partisi Ankara kurcu heyeti içinde yer alan, Ankara’daki teşkilatlanma çalışmasında önemli görevler üstlenen Hemşehrimiz Dağ, istifa gerekçesinde Deva Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven’i sorumlu tuttu.
Güven’in tek tipçi, otoriter, anti demokratik ve istişare kültüründen uzak bir yönetim anlayışının İl Başkanı ve çevresindeki inisiyatif sahibi birkaç yönetici tarafından benimsendiğini yakinen gözlemlediğini açıklayan Eşref Dağ, yaşanan bu gelişmeleri Genel Merkeze ilettiğini ancak, Genel Merkezinde çağrılarına sessiz kaldığını ve taleplerinin karşılık bulmadığını söyledi.
Dağ, istifa gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:
“14 Ağustos 2020 tarihinde Ankara İl Kurucu Heyet Üyesi olarak başladığım DEVA Partisi’nde ki görevlerimden bugün itibarıyla istifa ediyorum. Büyük bir heyecanla Ankara teşkilatlarının kurucu kadrosunda başlayan bu yolculuk bugün, parti yönetiminin kendi tüzük ve programını hiçe sayarak hareket etmesinin verdiği üzüntüyle son buluyor. Sadece muhalefet etmek için değil, hem yeni bir muhalefet anlayışı hem de siyaset kurumunun içinde bulunduğu yozlaşmış yapıya bir isyan olarak ortaya çıkan DEVA Partisi maalesef bugün karşı çıktığı her şeyin merkezine oturmuştur.
Ankara İl Teşkilatı bünyesinde bulunduğum dönemde, tek tipçi, otoriter, anti demokratik ve istişare kültüründen uzak bir yönetim anlayışının İl Başkanı ve çevresindeki inisiyatif sahibi birkaç yönetici tarafından benimsendiğini yakinen gözlemledim. Bu süreçte önce İl Yönetimi'ndeki bazı arkadaşların bu antidemokratik anlayışla çalışamayacağını beyan ederek partiden istifa ettiğine müşahede ettim.
Üzerime yüklenen sorumluluğun bilinciyle İl Başkanı ile defaatle bu yönetim anlayışını değiştirmesi için görüştüm ancak bu çabaların sonucunu alamadım. Gerek maddi gerekse manevi olarak elinden gelen her şeyi yapan ben ve benim gibi yaklaşık 40 arkadaşım İl Başkanının antidemokratik anlayışına karşı olduğumuz için, teşkilatta kurumsal bir yapı oluşturulmasını istediğimiz için, istişare kültürünün ön plana alınmasını islediğimiz için il yöneticisi olarak görev yaptığımız dönemde İl Başkanı ve kendisinin dar çevresindeki birtakım yöneticiler tarafından şeytanlaştırıldık, itibar suikastlarına kurban gittik.
Bu bağlamda yönetim anlayışının kesinlikle değişmeyeceğini anladığımızda 7 icra kurulu üyesi olarak İl Başkan Yardımcılığı görevimizden istifa edip yönetim kurulundaki görevlerimize devam ettik. Teşkilattaki sıkıntıların ortaya çıktığı ilk günden beri önce aile bilinciyle kendi içimizde halletmeye çalıştık akabinde çözülmediği noktada amir teşkilatımız olan Genel Merkez'e durumu bildirdik. Bu antidemokratik, otoriter tutuma karşı isyanımız ne yazık ki Genel Merkez'de bir karşılık bulmadı.
1 KİŞİ, 40 KİŞİYE TERCİH EDİLDİ
Ankara İl Teşkilatı'nda demokratik, adil, şeffaf, istişareden yana, kapsayıcı bir yönetim anlayışı benimsenmesini talep eden yaklaşık 40 kişi olarak 29 Aralık 2021 tarihinde yapılan Ankara 1. Olağan İl Kongresi'nde liste dışı bırakıldık. Ankara'da toplumda had safhada karşılığı olan bu 40 kişinin liste dışı kalmasına Genel Merkez'den hiçbir ses çıkmadığı gibi adeta 1 kişi 40 kişiye tercih edildi.
29 Aralık 2021 tarihinden sonra ise Ankara İl Teşkilatı'nda liyakat yerine sadakatin ön plana çıktığı bir yönetim anlayışı vücut buldu. Yine buna ilişkin de Genel Merkez tarafından tüm bu olanları sorgulayacak, irdeleyecek, düzeltmeye çalışacak bir tutum takınılmadı. Tüm bu olanlar sebebiyle artık hiçbir şey yapmamanın, istifa etmekten çok daha zararlı bir tutum olacağına kanaat getirdiğimden bu istifa zarureti hasıl oldu. Umarım gelecekte gerek ülkemiz gerek siyaset kurumu gerekse DEVA Partisi adil, şeffaf, demokratik, kapsayıcı ve liyakatten yana bir anlayışa kavuşur. Saygı ve sevgilerimle.”
Deva Partisi Ankara kurcu heyeti içinde yer alan, Ankara’daki teşkilatlanma çalışmasında önemli görevler üstlenen Hemşehrimiz Dağ, istifa gerekçesinde Deva Partisi Ankara İl Başkanı Ali Güven’i sorumlu tuttu.
Güven’in tek tipçi, otoriter, anti demokratik ve istişare kültüründen uzak bir yönetim anlayışının İl Başkanı ve çevresindeki inisiyatif sahibi birkaç yönetici tarafından benimsendiğini yakinen gözlemlediğini açıklayan Eşref Dağ, yaşanan bu gelişmeleri Genel Merkeze ilettiğini ancak, Genel Merkezinde çağrılarına sessiz kaldığını ve taleplerinin karşılık bulmadığını söyledi.
Dağ, istifa gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:
“14 Ağustos 2020 tarihinde Ankara İl Kurucu Heyet Üyesi olarak başladığım DEVA Partisi’nde ki görevlerimden bugün itibarıyla istifa ediyorum. Büyük bir heyecanla Ankara teşkilatlarının kurucu kadrosunda başlayan bu yolculuk bugün, parti yönetiminin kendi tüzük ve programını hiçe sayarak hareket etmesinin verdiği üzüntüyle son buluyor. Sadece muhalefet etmek için değil, hem yeni bir muhalefet anlayışı hem de siyaset kurumunun içinde bulunduğu yozlaşmış yapıya bir isyan olarak ortaya çıkan DEVA Partisi maalesef bugün karşı çıktığı her şeyin merkezine oturmuştur.
Ankara İl Teşkilatı bünyesinde bulunduğum dönemde, tek tipçi, otoriter, anti demokratik ve istişare kültüründen uzak bir yönetim anlayışının İl Başkanı ve çevresindeki inisiyatif sahibi birkaç yönetici tarafından benimsendiğini yakinen gözlemledim. Bu süreçte önce İl Yönetimi'ndeki bazı arkadaşların bu antidemokratik anlayışla çalışamayacağını beyan ederek partiden istifa ettiğine müşahede ettim.
Üzerime yüklenen sorumluluğun bilinciyle İl Başkanı ile defaatle bu yönetim anlayışını değiştirmesi için görüştüm ancak bu çabaların sonucunu alamadım. Gerek maddi gerekse manevi olarak elinden gelen her şeyi yapan ben ve benim gibi yaklaşık 40 arkadaşım İl Başkanının antidemokratik anlayışına karşı olduğumuz için, teşkilatta kurumsal bir yapı oluşturulmasını istediğimiz için, istişare kültürünün ön plana alınmasını islediğimiz için il yöneticisi olarak görev yaptığımız dönemde İl Başkanı ve kendisinin dar çevresindeki birtakım yöneticiler tarafından şeytanlaştırıldık, itibar suikastlarına kurban gittik.
Bu bağlamda yönetim anlayışının kesinlikle değişmeyeceğini anladığımızda 7 icra kurulu üyesi olarak İl Başkan Yardımcılığı görevimizden istifa edip yönetim kurulundaki görevlerimize devam ettik. Teşkilattaki sıkıntıların ortaya çıktığı ilk günden beri önce aile bilinciyle kendi içimizde halletmeye çalıştık akabinde çözülmediği noktada amir teşkilatımız olan Genel Merkez'e durumu bildirdik. Bu antidemokratik, otoriter tutuma karşı isyanımız ne yazık ki Genel Merkez'de bir karşılık bulmadı.
1 KİŞİ, 40 KİŞİYE TERCİH EDİLDİ
Ankara İl Teşkilatı'nda demokratik, adil, şeffaf, istişareden yana, kapsayıcı bir yönetim anlayışı benimsenmesini talep eden yaklaşık 40 kişi olarak 29 Aralık 2021 tarihinde yapılan Ankara 1. Olağan İl Kongresi'nde liste dışı bırakıldık. Ankara'da toplumda had safhada karşılığı olan bu 40 kişinin liste dışı kalmasına Genel Merkez'den hiçbir ses çıkmadığı gibi adeta 1 kişi 40 kişiye tercih edildi.
29 Aralık 2021 tarihinden sonra ise Ankara İl Teşkilatı'nda liyakat yerine sadakatin ön plana çıktığı bir yönetim anlayışı vücut buldu. Yine buna ilişkin de Genel Merkez tarafından tüm bu olanları sorgulayacak, irdeleyecek, düzeltmeye çalışacak bir tutum takınılmadı. Tüm bu olanlar sebebiyle artık hiçbir şey yapmamanın, istifa etmekten çok daha zararlı bir tutum olacağına kanaat getirdiğimden bu istifa zarureti hasıl oldu. Umarım gelecekte gerek ülkemiz gerek siyaset kurumu gerekse DEVA Partisi adil, şeffaf, demokratik, kapsayıcı ve liyakatten yana bir anlayışa kavuşur. Saygı ve sevgilerimle.”