Bir cumartesi yazısı değilde bir pazar yazısı daha yazmaya hazırlandığım bir anda geçen haftanın cumartesinin yazısının kayıp olduğunu ve siteye eklemediği mi fark ettim.
Kaymakam olmasını beklerken bir çok ünuversiteli gibi boşta kalan ünivesiteli yeğenim Aliş'in "kayıp şehir" adını koyduğu, geçmiş valilerden birinin 'Kendisi küçük, cürümü büyük' dediği şu kentte gerçektende bazen yazılarım gibi kendim de kayıp olmuyor değilim..
Buna nedense gerek kendi özel sorunlarım, gerek ise başı ağıranın gelip, bizlere sığınmasının verdiği 'yorgunluk ve yoğunluk mu?..' bilmiyorum ama aşkı, sevgiyi, dinlenmeyi unutturan yoğun bir tempo ile çalıştığımız bir sırada kayıpta olsa, küçükte olsa kendisi değilse de cürümü büyük olsa da bu kentte ben kendimi kayıp ediyorum desem inanın..
Çünkü bu kentte yaşarken birileri gibi, sadece kendim için yaşamadığımı, adına kayıp kentte dense de güzel bir Ardahan bulmaya çalıştığımı fark ettim, çekip gidenleri acı çekerek unutup, kendimi, yazımı kayıp ederken ..