İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025’te tutuklanmasının ardından Türkiye genelinde başlayan kitlesel protestolar, yalnızca ülke içinde değil, dünya kamuoyunda da yankı buldu. Üç haftayı aşkın süredir devam eden gösteriler özellikle gençlerin öncülüğünde sürerken, uluslararası hukuk ve insan hakları kuruluşları Türkiye’ye yönelik sert eleştirilerde bulundu.
İstanbul Barosu Hedefte
İmamoğlu’nun tutuklanmasını takip eden süreçte, İstanbul Barosu ve bağımsız hukukçulara yönelik baskıların artması, uluslararası tepkileri beraberinde getirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Uluslararası Barolar Birliği, Avrupa Demokrasi ve İnsan Hakları için Avukatlar Derneği gibi çok sayıda kuruluş, baro yönetimine açılan davaları ve keyfi tutuklamaları hukukun üstünlüğüne doğrudan saldırı olarak nitelendirdi.
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve on yönetim kurulu üyesine “terör propagandası” ve “yanıltıcı bilgi yayma” suçlamaları yöneltilirken, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir Avrupa Konseyi dönüşünde tutuklandı. Uluslararası kurumlar, tüm avukatların derhal serbest bırakılmasını ve meslek örgütlerine yönelik yargı tacizinin durdurulmasını talep etti.
Gençliğin Direnişi Dikkat Çekiyor
Washington Post, Türkiye’deki protestoları genç kuşaklar için bir “uyanış anı” olarak tanımlarken; Irish Times, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genç neslin gücünü hesaba katmadığını yazdı. Gençlerin sosyal medya kampanyaları, sınav boykotları ve hükümete yakın markalara yönelik ekonomik protestoları, sokaktaki direnişi farklı boyutlara taşıdı.
Fransız gazetesi L’Humanité ise kuşaklar arası dayanışmanın İstanbul’da yeni bir muhalefet zemini oluşturduğunu belirtirken, Die Welt öğrenci hareketini uluslararası örneklerle birlikte “yeni bir siyasi aktör” olarak değerlendirdi.
Dünya Basınında "Türkiye'nin Arap Baharı" Yorumları
İspanyol El País gazetesi, yaşananları “Türkiye’nin Arap Baharı anı” olarak tanımladı. Alman Tagesanzeiger ise muhafazakâr şehirlerde bile Erdoğan’a yönelik şüphelerin arttığına dikkat çekti. Le Nouvel Obs’un “Erdoğan’dan sonra bile barışmamız 50 yıl sürecek” başlığı ise toplumsal kutuplaşmanın derinliğini gözler önüne serdi.
Reuters ise Avrupa İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün, belediye başkanının tutuklanmasının ardından Türkiye’deki hak ihlallerinden ciddi endişe duyduğunu aktardı.
Uluslararası Toplumdan Eylem Çağrısı
Hazırlanan ortak bildiride şu talepler öne çıktı:
İstanbul Barosu yönetimi ve üyelerine yönelik tüm hukuki ve cezai işlemler durdurulmalı,
Keyfi tutuklanan avukatlar derhal serbest bırakılmalı,
Avukatlara yönelik yargı tacizi sona ermeli,
Baroların ve hukukçuların bağımsız çalışmasına olanak sağlanmalı,
Avrupa Konseyi, AB ve BM gibi kurumlar harekete geçmeli.
Türkiye'de Demokrasi ve Hukukun Geleceği Tartışılıyor
İmamoğlu’nun tutuklanması, gençliğin direnişi ve hukuk camiasına yönelik baskılar; Türkiye’de demokrasi, ifade özgürlüğü ve yargı bağımsızlığı konularının yeniden dünya gündemine taşınmasına neden oldu.
Tutuklama Kararının Dış Basın Yansımaları Ve Küresel Tepkiler pdf indir
Haber Merkezi